İÇ HASTALIKLARI
(KORUYUCU HEKİMLİK)
İnsanın fiziksel, ruhsal, zihinsel ve sosyal olarak iyi halde olmasını etkileyen temel etmenlerden biri olan beslenme, kişinin iç organları sağlığını yakından ilgilendirmektedir. Beslenme yetersizliği ve dengesizliği enfeksiyon hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, karaciğer hastalıkları ve diyabet gibi iç organ sağlığını olumsuz etkileyen birçok hastalığa neden olmaktadır.
Kişilerin beslenmesinin niteliği; vitamin ve mineral gibi mikro besinler ile karbonhidrat, yağ ve protein gibi makro besinlerin yeterli ve dengeli alınmasına bağlıdır. Kişi bu besin grupları bakımından yetersiz beslendiğinde (malnütrisyon durumu) kardiyovasküler, gastrointestinal ve renal fonksiyonların yanında solunum ve bağışıklık sistemleri de olumsuz etkilenir. Aşırı besin alımı ve bunun yanında fiziksel aktivite azlığı ise obeziteye yol açmaktadır. Obezite ise diyabet, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkarı gibi kişilerin yaşam süresi ve kalitesini önemli ölçüde düşüren iç hastalıklarına yol açar. %10’luk kilo kaybının, tüm hastalıklara bağlı ölüm riskini %50 oranında azalttığı, verilen 5 kg’nin kişinin diyabet riskini %50 azaltıcı etkiye sahip olduğu ve 1 kg zayıflamanın sistolik ve diyastolik kan basınçlarında 1.6 mmHg ve 1.3 mmHg düşme sağladığı bilinmektedir.
Sonuç olarak; kişilerin iç organları sağlığını koruyabilmek, iç hastalıklarını önleyebilmek ve tedavi edebilmek için nitelikli beslenme alışkanlıklarını içeren bir yaşam biçimi oluşturmak büyük önem taşımaktadır.